Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Acemi Zihni

  Çocuk   başlı başına gizemli ve gizemini yalnızca 10-11 yıl koruyabilen bir canlıdır. Sürekli gelişim ve değişim içinde olan bu eşsiz varlığın gelişimine yardım etmek için onun gizemine derinlemesine bir yolculuk yapmak gerekir. Çocuğun gizemine yolculuk Çocuğun gizemine bir yolculuk ise yalnızca ondaki  iç kuvvetin  farkına varmamıza bağlıdır.  Çocuk  güçlüdür, farklıdır ve daima kendinin farkındadır. Farkındalığı bu denli yüksek olan bireyin, haliyle öğrenme kapasite ve kalitesi de bir o kadar yüksektir. Peki neden her  çocuk  anlamaz veya anlaşılamaz ? Çocuklar neden anlamaz veya anlaşılmaz ? Bunun en büyük sebebi çocuğun eğitiminden sorumlu kurum ve kişilerin çocuğun önüne koyduğu engellerdir.  Çocuk,  en iyi yaparak – yaşayarak öğrenir. Onun öğrenememesine sebep olan yalnızca sistem veya kişilerdir.  Çocuk  acemi zihninin en somut halidir. Yetişkin zihni, acemi zihninin öğrenmeye karşı gösterdiği doğal çabayı bir tarafa bırakır ve daima bilgiye bir çerçeve getirir.  Çocuk  da bi

Plastik Beyin

Nöroplastite , ' plastik beyin' , yani beynin kalıba sokulabilir olma durumuna verilen isimdir. Bizler genellikle içinde bulunduğumuz anlara göre beynimizin sadece zihinsel durumunun değiştiğini düşünürüz. Oysa yaşantılarımız yolu ile sadece beynimizin zihinsel durumunu değil aynı zamanda fiziksel yapısı da değişir. Nasıl mı? Beyin Şekil Değiştirir İnsan, yaşamı boyunca her yeni gün yeni bilgiler öğrenir ve bu yeni bilgileri depolamak üzere beynine alır. Alınan bilgi, beynin mimari yapısında değişiklik meydana getirir ve yapısal olarak alınan yeni bilgiye göre beyin şekillenmeye başlar. Bu esnada duyulardan alınan yeni uyaranlar ile birlikte beyin hem bilgiyi hem de yapısını yeniden inşa etmeye başlar. Hem yapısal hem işlevsel bir inşa sürecinde beyin yepyeni nöral (sinirsel) yollar oluşturur. Beyin hücreleri arasında oluşan nöral bağlantılar ise en çok  deneyimler  yolu ile kalıcı hale gelir. Deneyimlenmeyen ve duyular yolu ile pekiştirilmeyen bilgiler ise beyinde kalıcı olara

Yönlendirmeyin, Yönelin

Bizlerin yaşadığı çoğu sorun 3 noktaya odaklanır :  Her şeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz, geçmişle fazla meşgul oluyoruz, gelecek ile ilgili öngörülerde bulunuyoruz. 1- Her şeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz.  Bulaşık yıkarken bir yandan birilerine laf anlatmak, çocuğumuzu dinlerken bir yandan yemek yapmak, evi toparla… 2- Geçmişle fazla meşgul oluyoruz. 3- Gelecek ile ilgili öngörülerde bulunuyoruz. Ancak gelecek ne kadar gerçek değilse geçmişte aynı şekilde gerçekliğini yitirmiştir. Gerçek olan tek şey yaşadığımız içinde, bulunduğunuz şu değerli andır. Çocuk larımızın ihtiyacı olan tek şey ise, bizim onları fark etmemiz ve onların anlık heyecanlarına dahil olmamızdır. Örneğin; çocuğumuz yaşadıklarını uzun uzadıya anlattığında dikkatimizi tamamen ona verebilmeyiz. O an sadece ona odaklanabilmeliyiz.  Çocuk larınızın uzun uzadıya bir şeyi anlatması (bir olay, bir nesne, bir bilgisayar oyunu, okuduğu bir yazı, arkadaşıyla bir kavga…) gelişmekte olan zihnin büyüleyici bir manzarasıdır.

Çocuğuma Neden Davranış Kazandıramıyorum?

  İnsanın ortaya koyduğu tüm davranışların temelinde   ‘zemin-anlam ilişkisi’   yer almaktadır. Peki, nedir bu zemin anlam ilişkisi? Birey bir davranışı kazanırken o davranışın temelinde yatan anlamın zihin tarafından sağlamlaştırılması gerekir. Çünkü davranışların temelinde yatan anlam birey tarafından ne kadar içselleştirilirse o davranışın kalıcılığı paralel ölçüde sağlanmış olur. Davranışlar nasıl anlam kazanır? Davranışın bireye kazandırılabilmesi için anlam, anlam kazandırabilmek için ise birey ile sağlıklı iletişim kurmak gerekir. Ancak bu noktada unutulmaması gereken ilk husus ‘iletişimin çift yönlülüğüdür’. Yalnızca ebeveynin anlattığı, konuştuğu ortamda sağlıklı bir iletişimden söz etmek oldukça güçtür. İletişimin sağlıklı olabilmesi için iki bireyinde algı düzeyine uygun bir zihinsel çerçevede karşılıklı konuşma gerekir. Kazandırılmak istenen davranış konusunda ebeveyn ile çocuk arasında sağlam bir iletişim süreci başlatılmalıdır. Bu süreç içinde öncelikle davranışın detaylı