Ana içeriğe atla

Yönlendirmeyin, Yönelin




Bizlerin yaşadığı çoğu sorun 3 noktaya odaklanır : Her şeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz, geçmişle fazla meşgul oluyoruz, gelecek ile ilgili öngörülerde bulunuyoruz.

1- Her şeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz. Bulaşık yıkarken bir yandan birilerine laf anlatmak, çocuğumuzu dinlerken bir yandan yemek yapmak, evi toparla…

2- Geçmişle fazla meşgul oluyoruz.

3- Gelecek ile ilgili öngörülerde bulunuyoruz.

Ancak gelecek ne kadar gerçek değilse geçmişte aynı şekilde gerçekliğini yitirmiştir. Gerçek olan tek şey yaşadığımız içinde, bulunduğunuz şu değerli andır.

Çocuklarımızın ihtiyacı olan tek şey ise, bizim onları fark etmemiz ve onların anlık heyecanlarına dahil olmamızdır. Örneğin; çocuğumuz yaşadıklarını uzun uzadıya anlattığında dikkatimizi tamamen ona verebilmeyiz. O an sadece ona odaklanabilmeliyiz. Çocuklarınızın uzun uzadıya bir şeyi anlatması (bir olay, bir nesne, bir bilgisayar oyunu, okuduğu bir yazı, arkadaşıyla bir kavga…) gelişmekte olan zihnin büyüleyici bir manzarasıdır. Hayatta olmak veya yaşamak; var olan her şeye dikkatini vermek ve o şeyi onurlandırmak anlamına gelir.

Çocuklarımızı dinlerken deneyimlerimizden bahsetmeye , onları yargılamaya ya da analiz etmeye ihtiyacımız yok. Yalnızca onları kabullenmeyi denemeliyiz. Geçmişte, belki de şu an bile hepimizin zorlandığı “kabul görme” durumu bireyin benlik algısının gelişmesinde oldukça önemlidir. O nedenle öncelikle kendi çocuklarımızı kabullenerek, yargılamayarak hayatı anlamlandırmaya, yaşamaya başlayabiliriz. İçinde bulunduğunuz ana çocuğunuz ile birlikte odaklanın ve o anın mucizesini hissedin. Çünkü bu size ‘şimdi’nin bir hediyesidir…”

O halde var mısınız “YÖNLENDİRME YÖNEL ETKİNLİĞİ” yapalım.

Etkinlik adı : Manzara Yürüyüşü

Çocuklarınızla birlikte farklı bir ortama girin ve ufak bir yürüyüş yapın. (bir park, bir bahçe, sahil, değişik bir ev, oda, müze, bir kitapçı, antikacı vs.) Biz buna “manzara yürüyüşü” diyelim. Bu yürüyüşte amaç bir manzara bulmak değil,  herkesin kendi manzarasını fark etmesini sağlamak. Çocuğunuzla birlikte etrafınıza odaklanın. Beraber olun ama farklı keşifler yapın. Bırakın o kendi dikkatini çekenlere yönelsin ve sizde kendinizi dinleyin keşfedin. Neler dikkatinizi çekiyor? Küçük bir keşif sonrası bir içecek molası verin ve çocuğunuza nelerin onun dikkatini çektiğini sorun. Yalnızca dinleyin. Onun o koca ortamda  neye dikkat ettiğini öğrenin. Onun gözüyle bakın. Yalnızca dinleyin ve hissedin. Kendi yargılarınızı ve yönlendirmelerinizi işin içine katmayın. Ardından “Benim en çok dikkatimi ne çekti bilmek ister misin?” sorusunu sorun ve onay alırsanız siz de kendi deneyiminizi paylaşın. Birbirinizi hissedin ve farklı olmanın ne kadar anlamlı olduğuna odaklanın.

NOT: Akşam eve gelince yaş grubuna göre hep beraber ayrı ayrı bu manzara yürüyüşünün bir resmini yapabilir, bu gün kendi manzaranızla ilgili çektiğiniz bir fotoğrafı çıkarttırabilir, günün anısını kaydedeceğiniz bir yazı yazabilir ve bunları birbirinize hediye edebilir bu konu hakkında uzun sohbetler edebilirsiniz.

Sena İLGAR

https://www.24okur.com/yonlendirmeyin-yonelin/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihimizden Eğitime Dair Notlar 2: MUHTELİF YAŞTA ÇOCUKLAR VE TECRÜBİ RUHİYAT

Her çocuk ayrı bir alemdir. Her çocuğun ayrı bir tetkike tâbi tutulması yeni neslin terbiyesi nokta-i nazarından mühimdir. Doğumdan üç yaşına kadar çocukların tetkiki doğrudan doğruya mürebbiyeye ait olmadığı için bu bahis üzerinde tevakkuf etmeyeceğiz. Çocuk ana mektebine girdiği andan itibaren nema-yı muayeneye tâbi tutulabilir; bu kadarı da mürebbi için kâfidir. Bundan sonra ruhiyat nokta-i nazarından çocuğun tarassudu gelir. Üç yaşından yedi yaşına kadar çocukların ruhî tetkiki kabil midir? Yakın zamanlara kadar bu mesele ile çok az mütehassıslar uğraşıyordu. Müteveffa  Alfred Bine  ile refiki Doktor Simon’un, çocuk zekasının ölçülmesine dair vücuda getirdikleri mihekklerden istifade edilerek bu yaşlardaki çocukları tetkik etmek mümkün oluyor. Bir çocuk ne vakit şu, yahud bu mefhumu edinir, adet fikri muhtelif şekilleri altında zihnine ne vakit girer, lisanı nasıl teşekkül eder? ... ilh gibi birçok meseleler mürebbi için bilinmesi elzem olan şeylerdir. Ana mektebine dahil ...

Tarihimizden Eğitime Dair Notlar 3: İKİ YAŞINDAN ALTISINA KADAR ÇOCUKLARIN TERBİYE-İ BEDENİYESİ

Kindergartenlar – Çocuk Oyuncakları – Çocuklarda Ceht – Fiil-i Teneffüs – Terbiyede Gaye – Mini Minilerde Disiplin – Cahil Mürebbiyeler             Avrupa ve Amerika’da iki üç yaşından itibaren içtimaî müesseseler sırasına geçen çocuk bahçeleri kindergarten lerde terbiye görüyorlar. Alman pedagogu Frobel ’in bundan seksen sene evvel teessüs ettiği çocuk bahçeleri bu son elli sene zarfında ilk mekteplere tekaddüm eden ciddi ve samimi bir aile ocağı hâlini aldı. Frobel bu çocuk yuvasını teessüs etmekle cemiyet-i beşeriyenin nüvesi olan ilk çocukluk hayatının ruhî ve bedenî ihtiyaçlarını temin etti. Onun himmetiyle küçük dimağlar büyük yorgunluklardan kurtarıldı. Yine onun himmetiyle oyunun bir terbiye vasıtası olduğu anlaşıldı. Bu şefkat yurtları teessüs ettikten sonradır ki dört beş yaşında çocuklara kargacık burgacık yazılar ezberletmekten vazgeçildi. Kindergartenlerda bu mini mini yavrucaklarla kitapla, defterle, sıra ile, kürsü ...

Tarihimizden Eğitime Dair Notlar 1: ZİYARETÇİ MUALLİMLER

Muallimler; mektepte olduğu kadar aile içinde de çocukla çocuğun ebeveyniyle meşgul olmalıdırlar. Mekteplerdeki fakir talebenin öğle yemeklerini temin için şayan-ı şükran bir alâkadarlık vardır. Hilal-i Ahmer, Himâye-i Etfâl, yavrulardan bir kısmını olsun doyurmaya çalışıyorlar. Fikrimizce mektebe devam eden fakir olmayan diğer çocuklar da kâfi derecede kalori almıyorlar. Ana ve babalar çocuklarının gıdasıyla fazla meşgul olmamakla beraber, mektepler bilhassa kışın erken açıldığından talebe mektebe yetişememek korkusuyla ekseriyetle kahvaltı yapmadan evden çıkarlar. Öğle zamanı oyuna yetişmek için acele acele yiyip bahçeye giderler. Akşam yemeğinde de yorgun düştüklerinden tamam yemezler. Baba ile birlikte yemeği i’tiyad etmiş çocuklar, babası gecikince uykuya galebe edemez, aç da uyurlar. Muallimlerimiz, mektep doktoru ile birlikte bu çocuklarda da tetkikat yapsalar kâfi derecede gıda almadıklarını göreceklerdir.   Esasen mektep doktoru muallimlerle birlikte her çocuğun beden...